PİYANODA ARTİKÜLASYON TÜRLERİ
Piyano çalımında sesi oluşturan, temelde parmağın hareketi olmalıdır. Parmağın hareketindeki farklılık sesin rengini ve karakterini değiştirecektir. Bu nedenle ittirme ve vurma gibi hareketlerin çıkardığı sesler darbeli ve şiddetli olacaktır. Bu tür sesler yerine parmağın kendi doğal hareketinin sonucunda oluşan “hoş” sesler hedeflenmelidir.
Piyano pratiğinde çeşitli çalım teknikleri vardır. Her birinin kendine özel bir hareketi, tuşu kullanım şekli ve tutma uzunluğu farklıdır. Bu tekniklerin adlarının sözlük tanımlarına ve çalınma biçimlerine geçmeden önce, “artikülasyon”un ne olduğuna bir göz atalım.
Artikülasyon nedir?
Artikülasyon sözcüğü, Fransızcadan dilimize geçmiştir. “Telaffuz” anlamına gelmektedir. Kelimenin ses, hece, ton ve vurgu bakımından söylenişini* ifade etmektedir.
Müzikte artikülasyon
Müzik alanında artikülasyon, notaların bir enstrümanda seslendirilebileceği şekillerden her birini ifade etmektedir. Bir müzikal ifadenin veya cümlenin nasıl çalınacağını belirtir. Notanın ne kadar uzun tutulacağı, hangi nüansta olacağı, birbirleriyle aralarındaki bağlantıyı, ses rengini ve çalım tarzını gösterir. Bunlar, bir pasajın anlatım gücünü artıran ve karakterini belirleyen ögelerdir.
Artikülasyona dair terimler notaya yazılır veya bu terimlerin işaretleri notaların üstüne ya da altına konur. Çeşitli artikülasyon türleri ile müziğin karakteri ve anlamı belirlenerek eserin yorumu zenginleşir.
Piyanoda artikülasyon türleri1
Her çalgı için farklı artikülasyon çeşidi bulunmaktadır. Ancak tüm çalgılar için kullanılabilen belli başlı artikülasyon türleri de vardır. Bunlar içinden piyanoda en çok karşılaşılanları seçtim. Tanımlarını, notada nasıl gösterildiğini ve çalış yöntemlerini anlattım. Şimdi onlara birlikte bir göz atalım.
Legato
Notaları birbirine bağlı seslendirmek; örneğin kemanda yayı kaldırmadan çekmek, vokalde tek nefesle söylemek.
– İrkin AKTÜZE, MÜZİĞİ ANLAMAK Ansiklopedik Müzik Sözlüğü, Pan Yayınları, İstanbul 2004, s. 317.
Legato terimini, piyano eğitiminin ilk aşamalarından itibaren kullanıyoruz. Peki bu tuşeyi nasıl kullanıyoruz?
Legato, seslerin birbirine bağlanması, eklemlenmesi anlamına geliyor. Bir notanın süresini diğer notanın başladığı yere kadar tutmak yeterli mi legatoyu elde etmek için? Aslında pek de değil. Çünkü hızlı pasajlarda bu çalış, kopukluklara neden olabilir.
Minik bir öğrencime anlattığım şekliyle açıklamak istiyorum… 🙂
İki tane dörtlük vuruş düşünün ve her birinde birer tane dörtlük nota var. Bu notalar legato ile bağlı. Çalarken bu notaların bağlı duyulabilmesi için ilk notayı %110 tutuyoruz; yani birinci notaya basıyoruz ve ikinci notaya bastıktan sonra onu kaldırıyoruz. Böylece iki nota tuş dibinde buluşuyor ve birbirine bağlanıyor.
Bu çalışmayı önce hareketin oturması için notayı %150 tutarak yapabiliriz. Sesli bir şekilde dışımızdan “bas-ve, bas-kaldır” diye sayarak bas’larda tuşa basıp, kaldır’larda önceki tuşu kaldırabiliriz. Burada “kaldır” dendiğinde parmağın tuşlardan uzaklaşması gerektiği düşünülmemelidir. Dipte, basılı olan tuşun diğer tuşlarla aynı seviyeye getirilmesi yeterlidir. Parmaklar tuşlarla olan temasını kaybetmemelidir.
İlk tuşu ikinci tuşa bastıktan sonra kaldırma hareketini iyice yerleştirdikten sonra hareketi hızlandırmalı (küçültmeli)2 ve yukarıda belirtildiği kadar tutularak çalınmalıdır.
Tenuto
Tutmak, sürdürmek anlamına gelmektedir. Sesin tam değerinde tutulması için kullanılır.
– İrkin AKTÜZE, Ansiklopedik Müzik Sözlüğü, Pan Yayınları, İstanbul 2004, s. 586.
Bir notanın veya nota grubunun tenuto çalınacağı, notaların üzerine eklenen tire gibi kısa yatay çizgilerden veya tenuto teriminin veya ten. kısaltmasının yazılmış olmasından anlaşılır. Üzerine yazıldığı notaların değerleri kadar tutulması gerektiğini belirtir. Tenuto ile işaretlenen notalar, ne legato gibi birbirine eklenerek ne de non legato gibi ayrı çalınırlar. Burada müzisyenin bu notaları tamamen seslendirmesi istenerek bir ifade aracı olarak pasajı ön plana çıkarması beklenir.
Tenuto çalışta notanın süresinin tamamının doldurulması hedeflendiği için tuşlar son anda geçişli çalınmalıdır. Yani ilk nota olabildiğince süresinin sonuna kadar tutulmalı ve son anda tuş kaldırılıp diğer tuşa basılmalıdır. Böylece her bir tuş %95 oranında tutulmuş olur. Tenuto çalarken tuşların kalkış ve basılışları arasında çok kısa süreli bir boşluk olması sorun olmayacaktır.
Bu terim sadece notanın uzunluğuyla değil ses gürlüğüyle de bağlantılıdır. Pasajı öne çıkarmayı da sağladığından dolayı bir anlamda vurgulama aracı olarak da görülebilir. Notayı biraz belirgin halde çalmak için bileğin aşağı-yukarı hareketini kullanmak, bu çalış tekniğinin doğal olmasını ve tenuto yerine accent‘a kaymamayı sağlayacaktır.
Non legato
“Değil” anlamındaki non, legato ile birleştiğinde legato olmayan, “bağlı olmadan” çalmayı ifade etmektedir. Notalar staccato gibi tamamen keskin olmadan, birbirlerinden hafifçe ayrılarak çalınır. Notalar arasındaki ayrım yumuşaktır. Basamaklar gibi akıcı bir şekilde peş peşe ve ayrı duyulurlar.
Legato çalışta tuşları dipte buluştururken, non legato çalışta bundan kaçınılmalıdır. Tuşlar %75 oranında tutulabilir. Bileğin aşağı-yukarı yöndeki doğal hareketi ile kendiliğinden elde edilebilir. Parmaklar tuşlara basıp bırakmalıdır, böylece bir nota sona erip sonrakine basıldığında yumuşak bir geçiş elde edilmiş olur.
Bir pasajın non legato çalınması istendiğinde bu, notada iki şekilde gösterilebilir: İlki, legato olmaması gereken partiye non legato yazılmasıdır. Diğeri ise notaların üstünde hem staccato noktası hem de legato bağı konmasıdır. Bu yazım biçiminden, o kısmın non legato çalınacağı anlaşılmalıdır.
Staccato
İtalyanca kökenli staccato terimi, “kopuk” veya “ayrık” anlamlarına gelmektedir. Notalar staccato çalındığında, her bir notadan sonra boşluk bırakılmalıdır. Bu şekilde notalar birbirinden ayrı ve net bir şekilde duyulur.
Staccato, genellikle notanın kesik kesik çalınması olarak öğretilmektedir. Ancak bu çalış tarzında, matematiksel bir hesap olmalıdır. Staccato noktası, notanın altına veya üstüne yazılır ve notanın değerini yarısı kadar kısaltır. Hızlı tempolarda bu durum, staccato notaların kesik kesik duyulmasını sağlarken, yavaş tempolarda bu tarz notalar daha çok “havada kalmış” olarak tanımlanabilir.
Yukarıda anlattıklarıma göre bir oran verecek olursak, staccato bir notanın tutulma seviyesi %50 olacaktır. Staccato, genellikle müziğe daha enerjik ve dinamik bir hava katar. Ancak bu durum, eserin temposuna, karakterine ve yazıldığı döneme göre değişmektedir. Hızlı ve enerjik yapıdaki eserlerde staccato, keskin ve parlak çalınmalıdır. Bunu sağlamak için parmaklar yukarıdan alıp avuç içine doğru kıvırma hareketini yaparken bilekler yukarı doğru çıkma hareketini yapmalıdır.3 Yavaş tempolu eserlerde ise staccato notalar genellikle sadece yarım değerde çalınır.
Sonuç olarak artikülasyon, müziğin telaffuz edilişi, tonlanması ve ifade edilmesidir diyebiliriz. Her ne kadar bu terimler müzisyene yol gösterse de, her yazar veya şairin dili kullanımının farklı olması gibi, müzisyenin de bu artikülasyon türlerini kullanışı kendine özel olacaktır. Aynı eserinher bir müzisyen tarafından farklı yorumlanmasının bir etkeni de budur. 🙂
* Güncel Türkçe Sözlük, https://sozluk.gov.tr/, (26.10.2024).
1 Artikülasyon türlerinde verilen yüzdeler, yaklaşık değerlerdir. Bilimsel bir araştırma sonucunda elde edilmiş veriler değildir. Sadece okuyucunun anlamasını kolaylaştırmak adına, somutlaştırmaya yardımcı olacak şekilde seçilmiştir.
2 Hareketin hızlanması hiçbir zaman temponun hızlanması anlamına gelmemektedir. ⚠️ Öğrencilerin genellikle düştüğü bir hatadır. Dikkat edilmelidir.
3 Artikülasyon türlerine ait parmak ve bilek hareketleri yavaş tempoda çalışılırken, hızlı temponun jestlerinin yavaşlatılmış halleri kullanılmalıdır. Hareketler sanki ağır çekimde yapılıyormuş gibi olmalıdır. Aksi halde yavaş tempodaki hızlı temponun jestlerine aykırı olan bir çalışmanın faydasından çok zararı olacaktır.
Teşekkürler hocam bilgiler için 😇
🥰🎹